Bodrum'da Gezilecek Yerler



Bodrum çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bir yerleşim olduğundan illa altınızda araba olması şart. Minibüsler var ama zaten mesafeler de çok olduğundan, bi de indi bindilerle çok zaman kaybedersiniz. Kendinizi taksiye emanet ederseniz maaşınızı bayılabilirsiniz çünkü taksimetre tarifeleri çok yüksek.


Kendi arabanızla gelmiyorsanız bir araba kiralamak taksi ile gezmekten çok daha karlı ve pratik olacaktır. Velhasıl bizim favori gezilecek en güzel yer, restoran ve aktivite önerilerimiz yarımadanın dört bir köşesinde. Kolay olsun diye kendi aralarında gruplamaya çalıştık.

1.
Bodrum'da Deniz Sefası

Mazı'da koyun tek sahibi olmak
Bodrum'un en güzel vakti sezondışı dediysek de, denize girmek Bodrum'da yapılacak en keyifli şey. Hamama giden terler, düğüne giden oynar, 67 mavi bayraklı koyu olan Bodrum'a giden de yüzer. Bu kadar net. Ancak yazın Bodrum sahilleri biraz köşe kapmaca olduğu için biz daha az bilinen, daha doğal yerleri tercih ediyoruz. Denizi güzel, tenha ve betonlaşmamış kıyılar hala var. En güzel deniz keyfi keşiflerimizi Bodrum Plajları yazımızda anlattık. Merak etmeyin, bize piyasa yerlerden gına geldi diye, kurtlarını dökmeye ihtiyacı olanları görmezden gelmedik tabi ki, onları da ekledik. Sonuçta ne dedik, herkese göre bir Bodrum var.

2.
Tarihi Yerler: Bodrum Kalesi & Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Halikarnas Mozolesi

Bodrum her ne kadar algılarda bir deniz tatilinden ibaret olsa da, tarihi açıdan da çok kıymetli bir yer. Mesela dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnas Mozolesi, dünyanın en önemli sualtı batığı burada. Deprem sebebiyle yerle bir olan Halikarnas Mozolesi'nden geriye pek bir şey kalmadıysa da sualtından çıkartılan tarihi eserlerin sergilendiği Sualtı Arkeoloji Müzesi ve müzenin de içinde yer aldığı kale gerçekten etkileyici güzellikte. Bodrum Kalesi ve Halikarnas Mozolesi'ne uçmak için tıklayın.

3.
Başkasına İnanmayın; Balık Ya Bargilya'da Ya Da Güvercinlik'te Yenir

Güvercinlik ve Bargilya mavi ve yeşilin buluştuğu en güzel noktalar.

Güvercinlik

Güvercinlik eski bir balıkçı köyü ve o muazzam güzelliğine ve etrafını dört bir koldan kuşatan otellere rağmen hala bir balıkçı köyü olarak kalmak için direniyor! Bizim tüm Bodrum'da en sevdiğimiz koy. Bodrum'da etrafı ormanla çevrili nadir deniz kıyısı yerlerden ve güneş karşısından insanı eriterek batıyor. Uzun ve keyifli bir kıyısı var; yemeğin üzerine uzun bir yürüyüş patlatmalık. Bütün balık restoranlarında yemiş birisi olarak hem mezesi, hem balığı en güzel yer Doy Doy Restoran diyebiliriz ancak dekor ve sunum olarak daha tatlı yerler var. Öte yandan günün sonunda hepsi deniz kıyısında, hepsi aynı manzaraya bakıyor. Doy Doy için rezervasyon şart.

Bargilya (Eski Tuzla)

Lagün Restoran da Bodrum'daki favori balıkçımız. Flamingoların, deniz tavşanlarının uğradığı bir lagünün neredeyse içinde yüzen işletme hem dekoru, hem yemekleri, hem de muazzam coğrafyası ile resmen mest ediyor. Huzur bulmak için ötesi yok. Havaalanına giderken yolunuzun üzerinde. Ne yapıp edin, bir akşam yemeğini buraya saklayın ama mutlaka hava kararmadan gelmeniz lazım! Not: Burası sık sık Bargilya'daki başka bir restoran ile karıştırılıyor. Aman internetten başka numara bulup aramayın.

4.
Bargilya'da Flamingo İzleyin. Flamingo mu?

Evet, Flamingo. Lagün restoranın konumuna tıkladınız mı suyun üzerinden giden bir kara yolu göreceksiniz. Lagünün iki yakasını ortasındaki adanın üzerinden geçerek bağlayan bir köprü değil, kara yolu var. İşte burası insana diz çöktürür güzellikte. Bi de adada yıkık eski bir taş ev var ki öf öf. Kış aylarında burayı göçmen flamingolar da tercih ediyor. Bizim gibi arabaya kano yükleyip yanlarına kürek çekecek kadar kırık olmadığınızı varsaydığımız için dürbün öneriyoruz. Bu arada kıyının bataklıkımsı bir yapısı var, kaptırıp suya ilerlemeyin.

5.
Bohem Ama Biraz Da Piyasa Gümüşlük

Yazın çok piyasa oluyor diye Gümüşlük'e vuranlar, haklısınız ama vurmayın! Bizimkisi gerçek aşk; iyi günde de, kötü günde de seviyoruz biz onu (sezon dışı daha çok sevmek ayıp mı?). Şehirden kaçan yazar - çizerlerin Gümüşlük'te toplanması ile burada yeşeren bohem ruh, yazın tatilci istilası ile hırpalansa da yine de bize her zaman bi mutluluk veriyor.

Yok yok, sahildeki popüler balıkçıları kastetmiyoruz. Lagün ve Güvercinlik varken bize başka balıkçı beğendirmek zor. Biz Gümüşlük'te yürüyüş yapmayı, ayaklarımız denizde, biramız elimizde Jazz Cafe'de müzik dinlemeyi, Cadı'da incik boncuk bakmayı, akşam da Limon'a gitmeyi seviyoruz. Bu arada, enerji konularına inanıyorsanız, Gümüşlük dünyadaki enerji kapılarından biriymiş, miş.

Gümüşlük deniz manzaralı doğa yürüyüşleri için de süper bir yer. 40 -45 dakikalık bir öneri: Bayraklıtepe'ye çıkın, Turgutreis yönüne adaçayı kokuları, ada manzaraları, ve otlamaya salınmış inekler eşliğinde yürüyün. Üzerine de bi Gümüşlük'te MOS'ta (Museum Of Sweets) hak edilmiş bir cheesecake yedik mi, oh mis.

6.
Karakaya Köyü'nde Korsanlardan Saklanın (Gümüşlük)

Kışın Karakaya Köyü yolunda bizim organ mafyası olduğumuzu ve böbreklerini almak için sizi buraya yönlendirdiğimizden kuşku duyabilirsiniz. Haşa efendim, Karakaya biraz ıssızsa korsanlardan gizlendiğinden. Gümüşlük'ün Peksimet Dağ'nın sırtlarındaki köy tahminen 16. yy'da korsanlardan korunmak isteyen yerliler tarafından yapılmış. Denizden yarım kilometre kadar içeride ve koya hakim bir tepeye yapılmasının sebebi de bu.

Tabi o zaman böyle kabak gibi ortalıkta durmuyormuş, evlerin üzerini kerpiç ve otlarla kapatıyorlarmış. Terk edilmiş harabe halindeki köye yabancıların ilgi duyup ev almaları ile bundan takriben 30 sene önce köyde hayat tekrar başlamış. Köydeki 60'a yakın evin yarısı şu an yerli ve yabancı sahiplerince restore edilmiş durumda. Köyün girişine de iki tane tabela asmışlar; biri köye araçla girmenin diğeri ise köyde sigara içmenin yasak olduğu. Buraya kadar geldik, şimdi ne yapıyoruz derseniz panoramik bir manzara (hele gün batımında!), taş evler dışında birşey yok. Hatta bakkal bile yok. Ama Gümüşlük'ten Yalıkavak'a giderken yolunuzun üzerinde sayılır, neden uğramayasınız ki ? (Küvetleri buzla Bilge, geliyorlar! )

7.
Limon (Gümüşlük)

"Bir incir ağacının altında bir ömür geçirmeyi isteği uyandıran yer desem mesela?" - Mutlu Tömbekçi
"Bahçedeki gelinciklerden gelincik şurubu, incirlerden incirli vodka, komşu bahçelerde yetişen çileklerden, vişnelerden likör, kekiklerden çay." - Ali Rıza Kardüz
Bizimse huşu ile ince ince öldüren yer diye tasvir ettiğimiz mekan. Limon, bahçe içinde, kabak gibi Gümüşlük ve Myndos manzaralı, minnoş mu minnoş, leziz mi leziz bir restoran. Salaş görünüp alttan alttan şık olan yerlerden. Bahçesinde, mantar panodan sarkan not gibi kalmamak için topuklularınızı evde bırakın. Menüsü Ege mezeleri ile et yemeklerini birleştiriyor. Hem kahvaltı, hem de akşam yemeği ile meşhur. Aman karanlığa kalıpta şahane günbatımını kaçırmayın. Rezervasyon şart.

8.
Tel Dolap (Gümüşlük)

Limon'dan bile iddialı manzarası olan Tel Dolap İstanbul'dan ekolojik bir dükkan işletirken, Bodrum'a firar etmeye karar veren bir aile tarafından kurulmuş. Doğa ile ahenk içinde olsun diye, bulundukları dağı dinamitle patlatarak elde ettikleri taşlar ile binalarını inşa etmişler. Akdeniz iki yakasını bir sofrada harmanlayan menüsü ve manzarası ile Gümüşlük'ün yeni keyif mekanı. Arada canlı müzik de var.

9.
Batık Uçağa Dalış

Aslında bakarsanız Bodrum öyle pek de süper bir dalış noktası değil, hatta Kaş'ta dalış ile karşılaştırdığınızda bayağı bir hayal kırıklığı. Dalışlarımızda denizlerimizin ne kadar çoraklaştığını görüp can havliyle Green Peace'e bağışta bulunduk. O kadar balık göremedik ki en sonunda dalış hocası denizin dibindeki kayaları hayvan şekillerine benzeterek bizi eğlendirmeye çalıştı. Ama bi sürü dalış teknesi bu işten ekmek yiyor tabi. Eğer dalışa ilginiz varsa burada bu amaçla batırılmış bir uçak bulunuyor. Her ne kadar sunni bir batık olsa da keyifli bir manzara. Dalacaksanız oraya giden turları tercih edin deriz. Dalış eğitimi olmayanlara hocalar keşif dalışı yaptırıyorlar.

10.
Mumcular'da bisiklete binin

Tabi Temmuz'da güneşin alnında demiyoruz. Ekim'den ta Mayıs sonuna kadar kocaman bir pencere ve yemyeşil dağlar, terk edilmiş binalar ve ton ton köylülerin yaşadığı köyler var bisiklete binmek için. Mumcular ve Kızılağaç tarafları bisiklete binmek için ideal. 16 numaradaki Etrim Köyü de bu taraflarda. Bisiklet kiralamak için NeO Bisiklet ile görüşebilirsiniz. Ya da Bodrum Bisiklet Kulübü'nün düzenlediği turlara katılarak hem bisiklet dayanışması çemberine girebilir, hem de organize bir turun kaymağını yiyebilirsiniz. Ayrıca kiralama için de yönlendirme yapacaklardır.

11.
Yalıkavak ve Türkbükü'nde Nokta Atışı Yapın

"Yalıkavak ve Türkbükü Bodrum'un İstanbul hali, boşverin" diyeceğiz ama kabul edelim ki Bodrum'un en şık mekanları buradalar. Artı yazın buraları ve ünlülerini anlata anlata bitiremeyen paparazzi programları muhtemelen buraları merak ettirme konusundan bizden üstün gelecektir. Biz de havluyu atıp, bari hazır oradayken kaçırmayın dediklerimizi yazalım dedik.

Yalıkavak

1. Yalıkavak uzak muzak ama sırtlarındaki manzara görülmeye değer Allah için. Biz de böyle karavanı çekmiştik karşısına işte.
2. Gelato Pioppo'da bi dondurma yiyin. Bitez Dondurmacısı ve Bodrum Mantı gibi Bodrum'da başlayıp, İstanbul'a sıçrayan lezzetlerden. Konum için tıklayın.
3. Beldenin soğuk ama kaliteli yüzü Palmarina. Geceleri bayağı sıcak oluyor o ayrı 😀 İçindeki şu an ismini hatırlayamadığım nostaljik kıyafetler satan harika bir dükkan var. Yine marinanın içindeki Marina Saraylı'da daha önce duymadığınız kavun dolma gibi Osmanlı yemeklerine bi şans vermek de cazip olabilir.
4. Yalıkavak denizi dalgası ile bilinir ve çok tercih edilmez ama Xuma Village buranın popüler Beach Club'larından.
5. Havva Ana. Bi dakika, hop, onu buraya sıkıştıramayacağız. Aşağıda kendisine başlık açıyoruz.

Türkbükü

Öncelikle Türkbükü'nü gerçekten hiç arkanıza bakmadan pas geçin demek istemekle birlikte denizine laf söylemiz ne mümkün. Dümdüz, pırıl pırıl. Eskiden adam gibi yolu bile yoktu, biz denizden gelirdik. Sadece bir iskele, biz gözlemeci, bi de mısırcı vardı. Muhteşemdi. Şimdi tanınmaz halde olsa da denizi hala çok güzel. Ama bütün sahil parsellendiği için illa bir işletme bünyesinde denize girmeniz gerekiyor. Hani şu lahmacun + ayrana 75 TL isteyen yerler.

Akşam pazarında sahil boyunca uzanan tezgahlarda takı avlayın.
Le Kabbak - Bodrumlu markalar arasında en sevdiklerimizden olan Le Kabbak su kabaklarını oyarak abajur gibi ev süsleri yapıyor. Aynı zamanda ahşap işçiliğinden deniz kabuklarına çeşit çeşit hediyelik eşya türevi var.
Midye Şehmus Usta'nın yeri - Oh be, birileri de farklı bir menü yapmış. Envai çeşit midye yemeğine yumulabilirsiniz. Fiyatlar da makul.

12.
Havva Ana'da gayfaltı (Yalıkavak)

Nerede kalmıştık? Hah, evet Havva Ana. Havva Ana'nın mandalina ve limon ağaçlarının altında balkabaklarının büyüdüğü bahçesinde kahvaltı yapmayan bin pişman! Eskiden kimse bilmezdi, bizimdi. Sonra aldı yürüdü. Şimdilerde yazları rezervasyonsuz ya da kapısında beklemeden masa bulunmuyor ama bence o balkabaklı böreğini yemek için değer. Ya evet, balkabaklı börek. Mevsimine göre Havva Ana'nın fırınından böyle enteresan enteresan börekler çıkıyor işte. Nohutlusu, kabaklısı. Ve ne çıkarsa siz sipariş etmeden masanıza koca koca geliyor. Sıcacık bazlamanın üzerinde eriyen tereyeğın üzerine ev yapımı reçel diyeyim, siz anlayın. Ama eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, Havva Ana da küçük suya 5 Lira çekmeye başlayalı tam bir Bodrum esnafı oldu. Kalbini kırdıkları artık Gündoğan'daki Toprak Ana'ya gidiyormuş. Biz henüz gidemedik, gidenler yorumlarda durumları bildirirse çok seviniriz!
Konum için tıklayın.

13.
Mahmut Kaptan İle Tanışma ve Tokuşturma Şerefine Nail Olun (Bodrum Merkez)

Üzülerek söylüyoruz ki, Bodrum'a yazın gelenler bu şerefe nail olamayacaklar malesef çünkü Mahmut Kaptan yazın denize çıktığı için Bodrum merkezdeki meyhanesini yaz aylarında kapatıyor. Boşuna demiyoruz Bodrum sezon dışı daha güzel diye. Mahmut Kaptan Yeri bizce Bodrum'daki en samimi, en tatlı yer. Fındık kabuğu büyüklüğündeki meyhanesi haftaiçi de, sonu da full çeker. Artık yaşı az olmasa da her gün gelir, işin başında durur. Şendir, hoşsohbettir, mekanının çalgısı çengisi eksik olmaz. İçinden keşke masamıza gelse dersin, hop iki dakika sonra uğrayıverir. Bi de üstüne yemekler de güzeldir. Bir lokma meze, iki sohbet, üç şarkıya eşlik derken bakmışsın şaşı olmuşsun. Rezervasyon yapmayı unutmayın.

14.
Bitez ve Ortakent'teki Mandalina Bahçeleri

Yazımızı yazın okuyan takipçilerimize mendil promosyonumuz var; lakin bu buram buram kokan mandalina bahçelerinde dolaşma zevkinden de mahrum kalacaklar malesef. Ekim ve Kasım aylarında gelenler ise yaşadı. Hava da mükemmel oluyor. Motor ya da bisikletle kapın, ya da arabanın camlarının hepsini açın, bahçeler arasında rotasız dolanın.

15.
Rekortmen Hocadan Serbest Dalış Öğrenin

Yatmaya mı geldik dostlar?
Biz kursun sonunda sadece 15 metre inebilmiş fasülyeler olduğumuzdan burada serbest dalış konusunda ahkam kesmeyeceğiz ama serbest paraşütten Amazon Ormanları'nda safariye birçok şey denemiş insanlar olarak serbest dalış öğrenmenin gerçekten hayatınızda kendinize katabileceğiniz kelimenin her anlamıyla en derin tecrübelerden olduğunu söyleyebiliriz. Böyle insanı mental olarak geliştiren, kendini aşmasına yardım eden bir şey yok. Hocamız Memo da kendinizi emanet edebileceğiniz en rütbeli hocalardan. Serbest dalış eğitimi ile bilgi almak için tıklayın.

16.
Windsurf

Sizi oturtmamaya and içmişiz bir kere. Bodrum'un özellikle kuzey kıyıları rüzgarı ile meşhur. Hatta o kadar ki normalde yeldeğirmenlerini dağ tepelerini kurarlarmış yüksekler iyi estiği için, ama Yalıkavak taraflarında deniz seviyesi bile uçtuğundan hemen kıyıya koyuvermişler. Yani öğrenmek isterseniz devamlı rüzgarı ile ideal yerler var. Türkiye şampiyonu Lena Erdil'in burada çalıştığını ve kendisinin da bir okulu olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bodrum'daki tüm windsurf okullarını Windsurf Okulları listemizden bulabilirsiniz.

17.
Denizin Keyfi En Güzel Tekne Turu İle Çıkar

Yok canım, tabi ki de "Elalem ne derse desin, hadi, hadi, hadi" diye patlayarak ilerleyen günübirlik tur teknelerini kastetmiyoruz. Günübirlik özel tekne tutmak masraflı oluyor gibi gözükse de aslında hepsi matematik. Şöyle 6 kişiyi topladınız mı güzel servis veren ufak bir tekneyi kapatabilecek kadar kişi başı maliyetler düşüyor ve servis kalitesi orantısızca artıyor. Günübirlik tekne turlarına katılmanın kafa maliyetinden elbet biraz daha fazla ama 10 kere değer. Bizim tekne turu için naçizane tavsiyemiz Bodrum'un popüler beldelerinden binmemeniz. Çünkü turcular fazla masraf olmasın diye uzaklara gitmeyi tercih etmediklerinden hepsi peşpeşe aynı koylara gidiyorlar. O zaman da özel tur biraz amacından sapıyor tabi. Bizim önerimiz Torba'dan ve Yalıçiftlik tarafından kalkan tekneler ile görüşmeniz olur. Torba'dan kalkan önerebileceğimiz bir tekne var. Avni Kaptan'ın teknesi de, yemekleri de, kendisi de, uğradığı koylar da güzel. Dönüş yolunda yelken de açıyor üstelik.

18.
Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim - Etrim Köyü (Mumcular)

Etrim Köyü, Mumcular'da geçimini kilim ve halı dokuyarak kazanan tatlı bir köy. Geleneksel hayat birçok yönü ile devam ediyor. Şalvarlı teyzelerin yer sofralarında yemek yiyip, dokuma tezgahlarını gezebilir, hatta dokuma dersleri bile alabilirsiniz. Buraya kadar gelmişken Mazı'ya inip sakin koyda deniz keyfi yapın, dönüşte de 2 numaradaki Güvercinlik veya Bargilya'da mutlaka balığa oturun deriz.

19.
Kısmet Lokantası (Merkez)

Yazıda Kısmet neden bu kadar aşağıda kaldı inanın bilmiyorum. Kesinlikle bırakın yazının yukarısında olmayı, kendisine atfen açılmış başlı başına bir yazıyı hak ediyor. Kısmet bizce tüm ülkenin en iyi esnaf lokantası olabilir. Tüm lokantacılar içinde çıtayı hem lezzet, hem ortam, hem titizlik, hem de yerel yemekler sunmak adına müthiş yükseltiyorlar. Şevketi bostanlar, hindibağlarla yapılan müthiş Ege yemeklerinden turun da annanelerin siyah kuşak sarmalarına rakip sarmalar, keşkeklerle insanın midesinden yukarı mutluluk dalgaları yolluyor. Sadece gündüzleri açık. Nolur bir öğlen yemeğinizde buraya bi denk gelin. Konum için tıklayın.

20.
Zeki Müren Evi (Merkez)

zeki_muren_bodrum

Bodrum denince akla gelen önemli isimlerden biri de tabi ki ''sanat güneşimiz'' Zeki Müren. Kendine has tavrıyla, duruşuyla, düzgün Türkçesiyle hepimizi kendine hayran bırakmış, ölümünün üzerinden onca yıl geçmesine rağmen dilimizden düşürmediğimiz sesiyle kulaklarımızın pasını sildiğimiz, şarkılarıyla kah hüzünlenip kah mutlu olduğumuz güzide sanatçı. O da Bodrum aşığı. Hayatının son 6 yılını Bodrum'da inzivaya çekilerek, ruhunu dinlendirerek geçirdi. Ölümünün ardından ise Kültür Baklanlığı Zeki Müren'in Bodrum'daki evinin müzeye dönüştürdü. Sağlığında evin sadece alt katını kullandığı için o dönem yaşadığı şekliyle alt kat düzenlenmiş üst kat ise müze yapılarak eşyaları, döneminde çok fazla dikkat çeken kıyafetleri, kendi yaptığı tabloları burada sergileniyor ve yılda çok fazla turist tarafından ziyaret ediliyor. Bir de buraya Zeki Müren'nin bir şarkısının linkini bırakayım bu satırlarda size sesiyle eşlik etsin.

Yazın açılış- kapanış saatleri: 08.00- 19.00
Kışın açılış-kapanış saatleri: 08.00-17.00

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Torna Ayna Çeşitleri

Yazıcı Toneri Nasıl Değiştirilir

Sol Kolda Uyuşma Neden Olur